
Hz. Muhammed’in(a.s.m) Mezarını Atatürk Yıktırmadı Yalanı
Hz. Muhammed’in mezarını yıkmak isteyen Suudi Arabistan yetkililerine Mustafa Kemal Atatürk’ün çok sert bir telgraf gönderdiği ve bunun üzerine Suudi Arabistan yetkililerinin bu eylemden vaz geçtiklerine ilişkin iddialar, internet dünyasının en popüler palavralarından birisi.
Bu konuda tarihçi yazar Murat Bardakçı, tarihi Google’dan öğrenenlere ait 6 yanlış bilgiyi anlattığı yazısında ‘Hz. Muhammed’in(a.s.m) mezarının Suudiler tarafından yıkılmasına Atatürk’ün engel olduğu’ iddiasının palavra olduğunu şu şekilde dile getirirdi:
“Hz. Muhammed’in(a.s.m) Mezarını Atatürk Yıktırmadı Yalanı”
Atatürk’ün 1930′larda Suudi Kralı İbn Suud’a “Hazreti Muhammed’in(a.s.m) türbesini yıkmaya kalkarsan ordumu tepene gönderirim” diyen bir mektup yolladığı yolundaki balon İddiayı bundan birkaç sene önce bir iktisat profesörü ortaya attı, Dışişleri Bakanlığı’nda hadisenin orijinal belgesini gördüğünü ama kopyasını almasına izin verilmediğini söyledi. İbn Suud’un peygamberin mezarını yıkmayı düşünmesinin imkansızlığını bir tarafa bırakın, Türk birliklerinin taaa Mekke’ye kadar nasıl gidecekleri, İngiliz idaresindeki Irak ile Fransız mandası altındaki Suriye’den nasıl geçecekleri düşünülmeden, özellikle o dönem Türkiyesi’nde din ile ilgili uygulamalar bile hatıra getirilmeden ortaya atılan bu tuhaf iddia da palavradan ibarettir. Üstelik, arşivlerde de bu konu hakkında tek bir belge yoktur!
Nefs Terbiyesi konusu ile siteyi buldum girdim, ecdadımı yargılayan insanların hayasızları ile yüzleştim tekrar çıkıyorum. Nefsinizi terbiye edin de emmareden öteye hiç değilse bir adım atın. Ciddiyetsiz paylaşımlarınızdan ötürü teşekkür ederim, gönül erbabı insanlar laubalilik ile yazılmış bu konulara zaten itibar etmeyecektir, itibar edecek kadar emmareli nefsler ise sizin olsun. Size Aynalı`dan bir nükte ile veda ediyorum :
Bu fenâ mülküne ibretle nazar kıl ey can,
Gafleti eyle heba, hali değildir meydan
Hani sultan Süleyman hani İskender Han
Sadhezar ömrü sürur ile geçirirsen bir an
Ne güle bülbüle baki a gözüm bağ-ı cihan
Kime yar oldu muradınca felek-i devri zaman.
Size yar olmayacak zamanınızı ilmi şeylere yönlendirin, insanların sevaplarını günahlarını yadırgamak peygamberlere bile haram kılınırken siz ölmüş bir ecdadın arkasından hayasızca tavır takınıyorsunuz. Çok ayıp.
İlim meclisinde aradım kıldım taleb,
İlim geride kaldı, ille edeb ille edeb.
Kemalistlik ne bilmiyorum, biz Ümmedi Muhammed olarak dini İslam olan herkesi sevabı ile günahı ile sever, kendi nefsimizin fenalıklarından Alemlerin Rabbi olan ALLAH(cc)`a sığınırız ! Yolumuz Kur`an yolu, sevdamız Fahri Alemi Zişan nuru, gönlümüz Ehli Sünnet Vel Cemaat.. Öyle farazi şeylerle dünyalık kelamlarla uğraşmayın, Kur’an tefekkürü lazım, ikra diye emr olunan kitabı döne döne sema eder gibi okumak düşünmek ve tatbik etmek lazım. Bu yazıyı okuyan kişide şahsım adına en küçücük incinme yarattıysam da bu utançla Allah(cc)`a sığınırım. Tevfik olan Allah(cc) herşeyin en doğrusunu bilendir, bizleri de doğru yola en güzel yola iletsin inşâAllah. Saygılarımla