İbn-i Eb’id- Dünyâ der ki: Hadîs bilginlerinden bazıları, Abdullah b. Ebî Ferve?den nakl etmişlerdir: «Cinlerden bir taife insan şekline girerek bir adamın yanma geldiler ve dediler ki:
- En çok neyi seversin?
-— Deve, dedim.
- Sana daima üzüntü getirecek, seni ahbâblann- dan edecek bir şey sevdin, dediler ve oradan ayrıldılar.
Başka bir adama gelip ona:
- En çok neyi seversin? diye sordular. Adam:
- İsterim ki, çok kölelerim olsun, dedi.
- Çok şerefli bir istek. Lâkin onun da derdi bitmez, öfkeden kurtulamazsın, deyip oradan ayrıldılar. Başka bir adamın yanına gelerek yine dediler ki:
- En çok neyi seversin?
- Koyun, diye cevap verince şöyle dediler:
- Herkesin zevkle kesip yiyeceği bir şey bu. Sana harbtc yaramaz, seni üzüntü ve zor durumlardan kurtaramaz ki bu. Sonra oradan ayrılıp başka bir adamın yanma geldiler. Ona sordular:
- En çok ne seversin?
-t— Üçyüz altmış ağaçlık bir bahçe.
- Bir ömür boyu yetecek mal! dediler ve oradan başka birinin yanına gitmek üzere ayrıldılar. Başka birine gelip sordular:
- En çok neyi seversin?
- Rençberlik, dedi.
- iyi bir iş ama yarım maaş. Çünkü ekersen bulursun, ekmezsen aç kalırsın, dediler ve başka birinin yanına geldiler, ona da aynı soruyu sorunca, değişik cevab aldılar:
- Siz neyi severseniz, ben de onu! dedi ve onlara ziyafet çekmek için ekmek getirdi. Ekmeği görünce:
- Elverişli buğday mahsulü, dediler. Onlara et getirdi; bu defa da: «Ruhun yediği bir ruhtur bu. Bunun azı çoğundan iyidir,» dediler.
Onlara hurma ve süt getirdi. «Hurma ağaçlarının meyvesi ve kızların sütü!» dediler. Adam:
- Buyurun, Allah’ın ismi ile yeyin, dedi. Yediler ve şöyle dediler :
- Bize, en keskin, en güzel; koku bakımından en lâtif şey nedir? Lütfen haber ver.
- En keskin şey: Aç kimsenin azı dişi, en güzel şey; yüksek bir yerde yürüyen ordunun arkasından gitmek, koku bakırcımdan en güzel olan şey, yağmuru müteakip kokan çiçek kokusu, diye cevap verdi.
- Pekâlâ en çok neyi seversin?
- Ölümü, diye cevap verdi.
- Öyle bir şey diledin ki, senden önce bunu hiç kimse istemedi, dediler.
- Bunda şaşılacak ne var? Eğer iyi bir insansam mesele yok.. Eğer kötü kimse isem, daha fazla kötü ol- mağa vakit kalmamış olur. Eğer zengin isem, mesele yok; fakir isem zaten o, benim kaderim olmuştur, dedi.
- Pekâlâ bize biraz tavsiyede bulun ve biraz da azık ver, dediler. Bunun üzerine onlara bir kırba dolusu süt verdi. Tavsiyeme gelince: (Lâ ilahe illellah) deyi- niz! Bu size yeter; ne önden ne de arkadan bir saldırıya uğramazsınız, dedi.
İnsanlara ve cinlere aynı telkini yapmak üzere oradan çıkıp gittiler.
Muhammed b. Ebî Ma’şer diyor ki, Eb’un – Nasr Hâşim Ibn’ül – Kasim’in bana anlattığına göre, en son gittikleri adam: Uveymir Eb’ud-Derdâ idi.
Bir cevap yazın